Türk medyasının güçlü kalemlerinden biri olan Nihat Genç, 16 Ekim 2023 tarihinde hayatını kaybetti. Genç, uzun yıllar boyunca keskin görüşleri ve cesur yazılarıyla tanınmış, birçok gazetede köşe yazarlığı yapmış bir isimdi. 1954 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Nihat Genç, gazeteciliğe olan tutkusunu genç yaşlarda keşfetmiş ve gazetecilik kariyeri boyunca birçok önemli olayın tanığı olmuş, toplumsal meseleler üzerine düşüncelerini cesurca dile getirmiştir. Üzgün bir dönemden geçen Türk medyasında, Nihat Genç'in kaybı derin bir boşluk oluşturmuştur.
Nihat Genç, yazı hayatı boyunca edindiği tecrübeleri, gözlemleri ve tartışmalı fikirleriyle okurlarına geniş bir perspektiften sundu. Genç, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünce insanı olarak da biliniyordu. Farklı düşüncelere açık olan Genç, yazılarında sık sık toplumun farklı kesimlerinden bakış açılarını değerlendirerek okuyucularına farklı bir bakış açısı kazandırdı. 1990’ların başında, sol siyasetteki etkisi ile tanınan gazeteci, zamanla Türkiye'nin sosyal ve siyasi gündemini derinlemesine analiz eden bir konuma gelmiştir. Yazdığı kitaplar ve düzenlediği seminerlerle birçok genç gazeteci adayına ilham kaynağı olmuştur.
Nihat Genç’in ani kaybı, medya dünyasında geniş yankı uyandırdı. Birçok meslektaşı, sosyal medya hesaplarından duyduğu derin üzüntüyü ifade ederken, Genç’in gazeteciliğe olan tutkusunun ve mesleğine olan bağlılığının örnek teşkil ettiğini vurguladılar. Darbe sonrası, üzerine gittiği konular, eleştirileri ve taraflı duruşuyla pek çok kişi için ilham kaynağı olmuştur. Genç, gazetecilik mesleğini sadece bir iş olarak değil, bir misyon olarak görüyordu. Bu durum, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir rol oynamasına olanak tanıdı.
Öte yandan, Nihat Genç’in avukatı yaptığı açıklamada, Genç’in sağlık sorunlarıyla uzun süredir mücadele ettiğini ancak bu kadar ani bir veda beklemediklerini belirtti. “Kendisi her zaman umut doluydu. Son zamanlarda sağlığıyla ilgili sıkıntılar yaşıyordu ancak bu durumu hiçbir zaman umutsuzluğa kapılacak kadar ciddiye almadı.” dedi. Gazetecinin sevenleri ve binlerce okuru, onun enerjisini ve mücadelesini asla unutmayacaklarını mesajlarında yineleyerek, onun anısını yaşatacaklarını ifade ettiler.
Nihat Genç, yalnızca bir gazeteci olarak değil, aynı zamanda toplumsal adaletin savunucusu olarak da tanınıyordu. Kalemiyle birçok adaletsizliğe karşı durarak, toplumun sıkıntılarını ve dertlerini yazılarında etkili bir şekilde işledi. Genç’in kaybı, yalnızca ailesini değil, onun fikirleriyle büyüyen tüm nesilleri de derinden etkiledi. Yazdığı makaleler ve kitaplar, Türk medyasına kattığı değer ve kaleme aldığı cesur yazılar, onu unutulmaz kılacak unsurlar arasında yer alıyor.
Bu noktada, Nihat Genç’in ardında bıraktığı mirası yaşatmak; onun fikirlerini, cesur duruşunu ve gazetecilikteki yerini korumak, yeni nesil gazetecilere düşen bir sorumluluk olarak kabul edilmektedir. Türk gazeteciliği, Nihat Genç gibi isimlerin mücadelesiyle şekillenmiş ve güçlenmiştir. Dolayısıyla, kaybı sadece bir bireyin değil, aynı zamanda bir dönemin kapanışı olarak algılanmalıdır. Onun gazetecilik anlayışı ve adalet arayışını sürdüren yazılar yazacak yeni kuşaklar, Nihat Genç’in mirasını yaşatmaya ve onun aziz hatırasını onurlandırmaya kararlı olmalıdır.
Sonuç olarak, Türk medyası bugün değerli bir kalemi, cesur bir mücahidi ve düşündüren bir düşünürünü kaybetti. Nihat Genç’in hayatı, yaşamı boyunca mücadele ettiği değerlerle dolu ve onun anısı her zaman yaşatılacaktır. Onun ölümü, yalnızca ailesi ve sevenleri için değil, tüm toplumu derin bir üzüntüye boğan bir kayıp olmuştur. Nihat Genç’in anısını yaşatmak için yapılacak her türlü etkinlik, onun gazeteciliğe kattığı değerleri hatırlamak ve bu değerlerin sürdürülmesi adına birer adım olacaktır.