Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de kurularak Türk milletinin egemenliğini simgeleyen önemli bir yapı olmuştur. 2025’de 105 yaşına basan TBMM, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ve yürütücü organıdır. Meclis, köklü geçmişi boyunca birçok tarihi olaya tanıklık etmiş ve çeşitli değişimlere uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Bu özel yıl dönümünde, TBMM’nin tarihçesi, rolü ve günümüzdeki işlevi üzerinde durmak, Türk demokrasi tarihinin ne denli önemli bir parçası olduğunu vurgulamak açısından son derece değerlidir.

TBMM’nin Kuruluşu ve Tarihi Önem

TBMM, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Kurtuluş Savaşı sürecinde Türk milletinin iradesini temsil etmek amacıyla kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında, düşman işgallerine karşı verilen mücadelede, halkın katılımıyla yürütülen bu büyük meclis, yalnızca bir yönetim organı değil, aynı zamanda milli birlik ve beraberliğin simgesi olmuştur. İlk meclis oturumunun açıldığı 23 Nisan, günümüzde de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmakta, Türk milletinin egemenliğine olan inancını pekiştirmektedir.

105 yıl boyunca pek çok farklı döneme tanıklık eden TBMM, özellikle Cumhuriyet dönemiyle birlikte büyük bir dönüşüm yaşamıştır. 1921 Anayasası ile başlayan sürecin ardından, 1924 Anayasası'nda yer alan yeniliklerle TBMM’nin yetkileri artırılmış, hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkeleri güçlendirilmiştir. Meclis, 1938 yılında Atatürk'ün vefatından sonra da, Türkiye’nin modernleşme sürecine odaklanarak, sosyal ve ekonomik alanda önemli yasaların yürürlüğe girmesine yardımcı olmuştur.

Modern TBMM: İnovasyon ve Güncel Gelişmeler

Günümüzde TBMM, sadece yasaların çıkarıldığı bir kurum olmanın ötesinde, toplumsal değişimleri şekillendiren dinamik bir yapıya bürünmüştür. Sivil toplum kuruluşları ve halkın görüşlerinin daha fazla dikkate alındığı günümüzde, TBMM, katılımcılık ilkesini ön plana çıkararak, yasama faaliyetlerini daha şeffaf hale getirmiştir. Özellikle dijitalleşme süreciyle birlikte, meclis çalışmaları hızlı bir şekilde dijital platformlara taşınmış, vatandaşlar yasama sürecine daha aktif şekilde katılma imkanı bulmuştur.

TBMM'nin yapısal ve işlevsel değişimi, sadece yasaların çıkmasında değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de kendini göstermektedir. Küresel olaylara anında tepki verebilme yetisine sahip olan TBMM, Türkiye'nin uluslararası düzeydeki konumunu pekiştirmek adına çeşitli uluslararası organizasyonlarla iş birliği yapmaktadır. Özellikle, TBMM’nin dış ilişkileri güçlendirmesi, Türkiye’nin uluslararası platformda daha görünür olmasını sağlamıştır.

TBMM’nin 105. yılı, yalnızca geçmişi anmak değil, aynı zamanda geleceğe dair hedefler koymak için bir fırsattır. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlere bağlı kalınarak, TBMM’nin etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir. Bu bağlamda, genç nesillerin, demokrasiye ve TBMM’nin işleyişine dair bilinçlenmelerini sağlamak amacıyla çeşitli eğitim programları geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Sonuç olarak, TBMM’nin 105 yılı, Türk demokrasisinin gücünü ve sürekli gelişen yapısını simgelemektedir. Kuruluşunun yıl dönümünü kutladığımız bu özel gün, geçmişimize daha yakından bakarak, geleceğimizi daha sağlam temeller üzerine inşa etme kararlılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. TBMM’nin tarihi, sadece bir meclisin hikayesi değil, aynı zamanda Türk milletinin azimle yürüttüğü bağımsızlık mücadelesinin de simgesidir. Gelecekte daha da güçlenerek, demokrasimize katkı sunmaya devam edecektir.